Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı

Pedodonti; bebeklik çağından itibaren çocukların ağız diş sağlığını ve çene-yüz bölgesi gelişimini takip ve tedavi eden, aynı zamanda koruyucu önlemleri de içine alan diş hekimliği dalıdır. Kısacası çocuk diş hekimliğidir. Çocukların yetişkin birer birey olduklarında sağlıklı birer ağız ve diş yapısına sahip olmaları erken çocukluk döneminden itibaren ağız ve diş sağlığına gereken önemin verilmesi ile gerçekleşir. Ailenin ve diş hekiminin bunun için alması gereken ilk önlem koruyucu hekimliktir.

Alışkanlıklar küçük yaşlarda kazanılırlar. Çocuklara ağız sağlığına dair alışkanlığı kazandırmak anne babalara düşen bir görevdir. Çocuklarda ilk süt dişinin sürmesinden itibaren diş hekimi aileyi çocuk dişlerinin bakımı hakkında yönlendirmelidir. Erken diş kaybı iyi beslenememe, gelişimin yavaşlaması gibi sorunlar doğurur. Süt dişleri ebeveynler tarafından genelde nasıl olsa değişecek denerek fazla önemsenmezler. Ancak durum hiç de bu kadar basit değildir. Bu yüzden koruyucu uygulamalara hamilelik döneminden itibaren öncelikle anne eğitilerek başlanır.

Anne ve bebeğin ağız ve diş sağlığını birbirinden çok ayrı görmemek gerekir. Çocuklar yeni bilgilere o kadar açıktır ki annenin her hareketini ezberlerler. Bu yüzden anne babalar bu dönemde çocuklarına örnek olabilecek bir davranış şeklini benimsemelidirler. Örneğin gece yatmadan dişlerinizi fırçaladığınızı gören kızınız da bunu yapmak isteyecektir, ya da doktordan korkmadan düzenli kontrollere gittiğiniz oğlunuz diş doktorundan korkulmayacağını beynine işleyecektir.
Sitemizde çocuğunuzun ve kendinizin sağlığı için sunduğumuz önerileri doğum öncesi ve doğum sonrası olarak ayırdık.

1. Doğum öncesi dönem (Hamilelikte ağız ve diş sağlığı)

Yıllardır beklediğiniz an geldi hamilesiniz peki ya dişleriniz??? Ya bebeğinizin dişleri??? Sıklıkla aklınıza gelen soruların yanıtları burada!

Hamileliğin ağız diş sağlığıma olumsuz etkisi var mıdır?

Hamilelik her anlamda titizlikle geçirilmesi gereken bir süreçtir. Annelerin beslenmeleri, kullandıkları ilaçlar, bazı hastalıklar bebeğin ağız ve diş sağlığını önemli ölçüde etkiler. Olumsuzlukların önüne geçebilmek için sağlığınıza dikkat etmek, hekim denetiminde olmak ve tavsiyelerine uymak gereklidir.
Hamilelik ayrıca annenin kendi ağız ve diş sağlığı açısından da oldukça dikkat etmesi gereken bir dönemdir. Hamilelikte anneler mutlaka diş kaybı yaşarlar şeklindeki inanış yanlıştır. Eğer diş kaybı oluşuyorsa bunun nedeni bu dönemde oldukça fazla olan bulantı, kusma gibi etkenlerden dolayı bozulan ağız hijyenidir. Hijyen olmayan bir ağızda plak birikimi artacak, çürüklerin oluşumuna zemin hazırlanacaktır. Ayrıca hamilelik gingivitisi denilen dişeti sorunu da oluşabilir.
Bu dönemde de düzgün plak kontrolü ve kalsiyum yönünden zengin gıdalarla beslenme sizi muhtemel zararlardan koruyacaktır.

Hamileyim, bu dönemde diş tedavisi yaptırabilir miyim?

Hamile annenin esasen hamilelik öncesi bütün diş tedavilerini bitirmiş olması çok daha iyi olacaktır. Eğer bu dönemde yapılması gereken bir tedavi olursa en uygun zaman 2. üç aylık (2. Trimester) dönemdir (4. ve 6. aylar ). Şiddetli ağrının olduğu çok acil durumlarda tedavi hamileliğin herhangi bir döneminde de yapılabilir. Ancak anestezi ve ilaç verilmesini gerektiren bazı olgularda kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile iletişime geçilmelidir. Bu dönemde tedavi için çok gerekli ise ağız içinden 1 veya 2 röntgen filmi alınabilir ancak yinede özellikle ilk üç ay film çekilmemesi çekileceği zaman da gerekli önlemler alınarak film çekilmesi gerekir.

Hamilelikte bebeğimin diş gelişimi için nasıl beslenmeliyim?

Bu dönemde anne adayları kalsiyum, fosfor ve vitaminlerce zengin gıdalarla beslenmelidir. Süt dişlerinin germleri bu dönemde gelişmeye başladığı için sağlıklı bir süt dişi dizisi oluşturmak adına anne dikkatli olmalıdır. Süt dişleri nasıl olsa değişecek denilerek küçümsenmemelidir. Sağlıklı bir ağız gelecekteki sağlığın habercisidir.
Bu dönemde kullanılan ilaçlara, fazla flor alımı gibi nedenlere bağlı olarak dişlerde renklenmeler oluşabilir. Flor dişlerin yapısına katılarak onları kuvvetlendiren bir elementtir ancak aşırı flor alanlarda florozis denilen bozukluk oluşur, ayrıca tetrasiklin grubu antibiyotiklere bağlı olarak da renklenmeler gelişebilir.

****

2. Doğum sonrası dönem

Çocuğumu ilk ne zaman diş hekimine getirmeliyim?

Bebeklik dönemlerinden itibaren düzenli kontroller yapılmalıdır. Örneğin; Dudak damak yarığı gibi konjenital anomalileri olan bebeklerde tedaviler tıp doktoru ve diş doktoru (çoğunlukla cerrah ve ortodontist) tarafından multidisipliner bir şekilde yürütülür. Henüz dişler çıkmamış olsa da ağız sağlığının kontrolü ve çocuğun diş hekiminden korkmasının önlenmesinde bu rutin ziyaretlerin oldukça faydası olacaktır. Çocuk hekime alışır ve ona güvenmeyi öğrenir. Bu yüzden önemli olan sadece bir sorun olduğunda değil sorun olmadan da çocukları diş hekime getirerek alıştırmak gerekir.

Neden rutin kontrollere gitmeliyiz?

Bunun birçok sebebi vardır. Sadece dişlerin korunması ve çürük gelişimi önlenmesi açısından değil çene yüz gelişimini kontrol etmek, daimi dişlerin germlerinin olup olmadığını önceden belirleyip buna göre bir tedavi planı geliştirmek bakımından da önemlidir. Ayrıca kızamık, kabakulak gibi çocukluk dönemi hastalıklarının da birçoğu ilk belirtilerini ağız içinde verirler.

Çocuklarda nasıl çürük oluşur?

Çürük oluşumuna neden olan bazı bakteriler vardır. Uygun ortamı bulan bakteriler (besin, diş yüzeyi, düşük ph ve zaman ) çoğalarak defekt oluştururlar.
Bu bakteriler doğumda sonra kaşık, emzik, biberon başlığı gibi nesnelerle, ya da öpme ile anne-babadan bebeğe geçerler. Bu yüzden bebeğin kullandığı malzemeleri kullanmamak gerekir. Bebeklerin bu mikroorganizmalarla ilk karşılaşması genellikle bu şekilde olmaktadır. Zaten yapısal olarak daimi dişlere göre daha zayıf olan süt dişleri çürüğe daha yatkındır.
İlk dişin sürmesinden itibaren özellikle şekerli gıdalarla fazlaca beslenen ve uzun süre biberon kullanan bebeklerde biberon çürüğü denilen çürük tipi oluşur. Özellikle süte ve mamalara şeker ilave edilmesi, emziğin bala, reçele batırılması çürük oluşumunu hızlandıracaktır.
Ayrıca şekerler, aburcuburlar, fastfood alışkanlıkları da çürük riskini artırır. Bebeklerde ve çocuklarda dişlerin ilk sürmesinden itibaren gereken önlemleri almakta fayda vardır.

Çocuklarda çürük oluşumunun engellenmesi için alınabilecek bazı önlemler:
• Beslenme sonrasında bebeklerin ağzı temiz bir gazlı bez ya da tülbentle silinmelidir.
• Süte şeker bal gibi tatlandırıcı maddeler ilave edilmemelidir.
• Biberonla uyuma alışkanlığı edinmesi engellenmelidir.
• Öğün aralarında gofret, bisküvi gibi gıdalarla beslenmeden kaçınılmalıdır.
• En önemlisi de çocuğa diş fırçalama alışkanlığı kazandırmaktır.
• Flor, sealant gibi koruyucu önlemler alınabilir.
• Düzenli olarak diş hekimine getirilmelidir

Çocuklar ne zaman diş fırçalamaya başlamalıdır?

Bebeğin ilk dişi çıktığından itibaren anne baba dişleri temizlemelidir. Bu işlemi diş yüzeyini ve ağzı temiz bir gazlı bez ile silerek gerçekleştirebilir. Diş fırçası kullanımına ise ortalama 2,5 yaşında başlanması uygundur. Bu dönemden önce de çocuğun fırçalamaya özendirilmesi konusunda ebeveynlerine oldukça büyük görev düşmektedir. Çocuğa diş fırçası macun sürülmeden verilerek dişlerini fırçalaması oyun gibi gösterilerek sevdirilmelidir. Etkin fırçalama yapamayacakları için anne babanın kontrol etmesinde fayda vardır.

Çoçukların kullanacağı fırçalar ise rahatlıkla kullanabilecekleri kadar küçük ve yumuşak kıllı olmalıdır. 3-4 yaşlarına kadar sadece su ile,bu yaşlardan sonra ise çok az miktarda macun koyarak fırçalama işlemi gerçekleştirilebilir.

Süt dişleri ne zaman çıkar?

Çocuklarda dişlenme 3 dönem şeklinde gelişir. Bunlardan ilki süt dişlenme dönemidir. İkinci olarak karma dişlenme ve en sonra daimi dişlenme dönemleri izlenir.
Süt dişlenme dönemi oldukça önemlidir. Ağızdaki ilk süt dişi 6-8 aylıkken çıkar ve çıkan ilk diş alt 1.kesici dişlerdir. 2,5-3 yaşlarındaysa 2. süt azı dişlerinin
sürmesiyle süt diş dizisi tamamlanır. 6 yaşından itibaren daimi 1. molar dişin(6 yaş dişi) sürmesiyle karışık dişlenme dönemi başlamış olur. Bu dönemde son süt dişi
düşüp yerine daimi diş gelene dek sürer. Ağızda artık hiç süt dişinin kalmadığı dönem daimi dişlenme dönemidir.
Çocukta süt dişlenme döneminde oluşan iyi bir diş dizisi ve ağız sağlığı iyi bir daimi dişlenme döneminin habercisidir. Bu dönemde özellikle biberon
çürüklerinden korunmak önemlidir. Çocuklarda nasıl olsa değişecek diye düşünülüp bu dişlerin ihmal edilmesi ileride daha büyük sorunlara yol açar.

Bebeğim diş mi çıkarıyor?

Dişler sürerken çocuklarda bir takım sorunlar oluşabilir. Bebeğiniz 6 aylık olduktan sonra huzursuzluk, salya akışında artma, ateş, ağrı, ağlama, uyumama gibi belirtilerle size ilk sinyalleri verir. Bu dönem sizin ve onun için biraz zor geçebilir.

Süt dişleri sürerken;
• Dişler sürerken dokulara mekanik bir baskı uygular bu durum fizyolojik bir KIZARIKLIK oluşturur.
• Sürme sırasında sinirlerin uyarılması sonucu AĞRI, HASSASİYET oluşur.
• Sürme sırasında vücut direnci düşebilir. Bunun sonucu da bazı komplikasyonlar oluşur. Bunlar;
o Ağız mukozası KIRMIZI, KAŞINTILI, AĞRILI, KAYGAN olur.
o SALYA ARTIŞI, bazen göz yaşarması, deri döküntüleri de eşlik edebilir.
o UYKUSUZLUK, İŞTAH KAYBI, HIRÇINLIK
o Ateş, ishal, öksürük, kusma yine gözlenebilecek sorunlar arasındadır.

Çocuğum diş çıkartırken ne yapmalıyım?

• Kaşıntı ve kızarıklık için dişetine parmakla hafif masaj uygulayabilirsiniz.
• Diş kaşıyıcıları rahatlatıcı olabilir. (Bu malzemelerin toksik boyaları barındırmaması, temizliğine dikkat edilmesi gerekir.)
• Doktorunuz tavsiye ediyorsa; antihistaminikler ve lokal anestezik içeren topikal jeller uygulanabilir.
• Yine doktor kontrolünde ateş düşürücüler, ağrı kesiciler kullanılabilir.

Sürme kisti nedir? Zaralı mıdır?

Dişlerin çevresinde perikoroner torba dediğimiz bir yapı vardır. Sürme kistlerinin nedeni bu torbadır. Süt dişi çevresinde mavimsi mor renkte kabarıklıktır.Korkulacak bir durum değildir. Ancak diş hekimine gidilmelidir. Hekim kolayca tedavi eder.

Beslenme şeklinin bebeğimin ağız gelişimine etkisi var mıdır?

Anne sütü ile beslenme hem bebeğin fiziksel gelişimi için hem de ağız çevresindeki kasların gelişimi için oldukça önemlidir. Anne memesinden yapılan fizyolojik emme hareketi hem dudak- yanak çevresi kasların hem de damağın gelişimini etkiler. Bu yüzden özellikle ilk 3-4 ay meme emerek beslenme çok önemlidir. Anne sütü bırakıldığı dönemden sonra ya da anne sütü yetersizken takviye mama ile beslenen çocuklarda fizyolojik (anne memesini taklit eden) biberon başlıkları kullanılmalıdır.
Biberonla beslenme çok uzun seneler sürdürülmemelidir.

Erken süt dişi kaybının zararları nelerdir?

Dişler boşluğa kayar, daimi dişlerin sürmesini engeller, çapraşıklıklara yol açar. Bu durum diş ve çene gelişimini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle süt dişinin erken kaybedilmemesi gerekir.

Çocuk dişlerine ne tür tedaviler uygulanabilir?

Çocuklarda çürüğün lokalizasyonu, tipi, büyüklüğüne göre farklı tedavi yöntemleri seçilebilir. Çocuklarda da onların kendilerini iyi hissetmeleri ve psikolojik gelişimlerinin olumsuz etkilenmemesi için estetik dolgu maddeleri (kompozit, kompomer) kullanılabilir. Ayrıca süt dişlerine dolgular, süt dişi kanal tedavileri, yer tutucular, çocuk protezleri ve en önemlisi proflaktik (koruyucu) uygulamalar yapılabilir.

Süt dişlerinin tedavi edilmemesi problem yaratır mı?

Evet, hem de tahmininizden daha fazla sorun oluşturur. Süt dişlerinin varlığı ve sağlığı hem altlarındaki daimi dişler için bir rehber ve koruyucudur hem de çocuğunuzun sosyal ve bedensel sağlığı açısından oldukça önemlidir. Güzel bir gülüş çocuğun psikolojisini olumlu etkileyecektir, ayrıca güzel bir beslenme ancak sağlıklı dişler sayesinde olur. Süt dişleri altlarındaki daimi dişler için birey koruyucu yer tutucudur, diş ve çene gelişiminin sağlığını etkilerler, dahası enfekte olmaları ve tedavi edilmemeleri sonucu hem sürekli dişleri hem de genel sağlıkları etkilenebilir.
Tedavi edilmeden bırakılan bir süt dişinde çürük ilerleyerek çocukta ağrıya neden olur. Ayrıca apse gelişerek çocukta ağrı, ateş, huzursuzluk gibi sorunlar oluşturabilir. Apsenin tipi ve yeri de oldukça önemlidir. Tedavi edilmeden gangren aşamasına gelen bir diş, enfeksiyon kaynağıdır. Turner hipoplazisi dediğimiz sevimsiz duruma neden olabilir. Kötü koku yapar. Yer tutucu görevini de tam olarak sağlayamadığı için malokluzyonlara (dişlerin sıralanmasındaki birtakım sorunlar) neden olabilir.

Parmak emme alışkanlığı bebeklerde normal midir?

Parmak emme bebeklerin henüz anne karnındayken alıştıkları bir reflekstir.3-4 yaşlarına kadar da normal kabul edilebilir. Ancak hareket giderek azalmalıdır. 6 yaşına kadar devam ettiği görülebilir ama daha ileri aşamalarda devam etmesi diş ve ağız gelişimini olumsuz etkileyecektir. Bu hareketten vazgeçmeyen çocuklarda parmak emmenin nedeni bulunmalıdır. Anne babalar çocuğun çok üstüne gitmeden ve onu incitmeden, gerekirse çeşitli ödüllendirme yöntemleriyle onu bu durumdan vazgeçirmeye çalışmalıdırlar, ayrıca diş doktoru ve çocuk psikologlarından destek alınabilir.

Uyum sorunu yaşanan çocuklarda tedavi nasıl yapılabilir?

Çocuklar farklı yaşlarda farklı davranışlar gösterirler. Yaş grupları ve yapıları göz önüne alınarak her çocuğa farklı davranılmalıdır. Korkutmak yerine onları kazanmak oldukça önemlidir. Bu durumda aileye da büyük görev düşer. Aile çocuğu asla “bak doktor amca kızar,doktor teyze yaramaz çocuklara iğne yapıyormuş” gibi cümlelerle korkutmamalıdır. Zira bu şekilde korkuyla gelen çocukları kazanmak için kliniğimizde oldukça çaba harcıyoruz.
Kliniğimizde çocuklara kendilerine verdiğimiz önemi ve güveni hissettirerek tedavilerimizi gerçekleştiriyoruz.
Bütün uğraşılara rağmen hala uyum sorunu yaşayan ya da zihinsel engelli çocukların tedavilerinde son zamanlar yaygın olarak sedasyon adı verilen işlemden yaralanılmaktadır. Bu işlem bir anestezi uzmanının gözetiminde çeşitli yöntemlerle uygulanır. Genel anestezideki gibi tamamıyla bilinç kaybı söz konusu değildir. Hasta bilinçli sedasyonda komutları duyar ve uygular. Hasta monitorize edilerek vital bulguları takip edilir.

Diş hekimliğinde sıkça kullanılan yöntemlerden biri azot protoksit inhalasyon sedasyonudur.

Çocuğumun dişlerini korumak için sizin yapacağınız işlemler nelerdir?

Evde sizin dikkat edeceğiniz konuların dışında diş hekimlerininde yapabileceği çeşitli uygulamalar vardır. Bu uygulamalar;
• Fissür örtücüler (sealant)
• Flor uygulamaları
• PRR (PREVENTİVE RESİN RESTORATİON) Koruyucu rezin restorasyonlar
• Yer tutucular

Fissür örtücüler: Dişlerin çiğneyici yüzeylerinde pit ve fissür adını verdiğimiz girintiler mevcuttur. Buralara bakteriler ve gıda artıkları kolaylıkla yerleşir. Bu yüzden çürük oluşturucu bakterilerin buraya tutunmasını engellemek amacıyla pit ve fissürler uygun rezin materyallerle doldurulur. Farklı renklerde yapılarak çocuğun hoşlanmasını sağlayabiliriz. Örneğin tuttuğu takımın renklerine uygun olarak, en sevdiği renkte vs. böylece çocuğunuz daha iyi motive olacaktır.

Flor uygulamaları: Flor genellikle kalsiyumun bulunduğu dokularda kalsiyumflorid bileşikleri halinde vücudumuzda bulunur. Sistemik ya da yerel olarak (diş hekimleri yardımı ve önerisiyle) uygulanabilir. Diş hekimleri flourid uygulamalarını solüsyonlar, jeller, fluor salınımı yapan özel apareyler, floridli venikler yoluyla yapabilirler. Ayrıca floridli diş macunlarının kullanımında da yarar vardır. Bir başka yöntem ise hekimin çocuğun günlük aldığı flor miktarına göre (sudaki flor oranı vs.) uygun olan flor tabletini vermesidir. Ancak aile bunların kullanımında dikkatli davranmalıdır.

Yer tutucular: Özellikle erken süt dişi kayıplarında kayıp dişin yerini tutarak alttan gelen daimi dişin de yerine korur. Yapılması çok yararlıdır. Yapılmaması durumunda ise ortodontik tedaviyle çözülmek zorunda kalacak malokluzyonlara neden olur.

Koruyucu rezin restorasyonlar: Flor salınımı yapan bir doku dostu materyalle yapılan uygulamalardır.

Çocuğum fazlaca flor tableti yutmuş,ne yapmalıyım ???
Dikkatli davranın ve en yakın sağlık kurumuna başvurun. Çünkü maalesef flor zehirlenmesi olabilir. Flor zehirlenmesi akut ya da kronik olarak gerçekleşebilir. Çocuğunuzda akut zehirlenmede bulantı, kusma, aritmi, kan basıncında düşme oluşabilir. Merkezi sinir sistemi ve solunum sistemi etkilenmesi sonucu çok kötü tablolar oluşabilir. Kronik zehirlenmede ise dişlerin, kemiklerin flourozisi ve böbrek harabiyeti oluşabilir.
Böyle bir durumda hemen SÜT İÇİRİN, alüminyum hidroksitli solüsyonlar, kireç suyu verilebilir.

Eyvahh çocugumun dişi kırıldıııı!!!
Hemen paniklemeyin. Birçok çocuk bu tarz kazalar yaşar. Dişler bir ya da birkaç yerden kırılmış hatta tamamen yerlerinden çıkmış olabilirler. En yakınınızdaki diş hekimine gitmeden önce işte yapmanız gereken bazı işlemler;
• Kırık parçaları toplayın ve kurumalarını önleyecek şekilde muhafaza edin. Asla kuru bir peçeteye ya da gazete parçasına sarmayın.
• Süt kırık parçaların taşınması için oldukça uygundur. Mümkünse süt içinde diş hekiminize getirin. Serum fizyolojik, su ya da tükürükte de saklanabilir.
• Vakit kaybetmeden diş hekimine ulaşınız. İlk yarım saatte müdahalede oldukça iyi sonuçlar elde edilmiştir.
• Dişin kron kısmından tutun (ağızda görünen kısmı) asla köküne değmeyin
• Kırık parçayı fırça ya da elinizle ovmayın.

Kırık parçalar ya da tamamıyla çıkmış dişler için farklı tedaviler yapılabilir. Hekim film çekerek kırık parçanın durumunu, çevre dokularda kırık olup olmadığını da kontrol eder. Eğer çene yüz kemiklerinde de kırık söz konusu ise ağız, diş, çene cerrahları ve tıp doktorlarıyla beraber çalışılmalıdır.